BOŞANMA-VELAYET-NAFAKA DAVALARI
Günümüzde evliliklerin hatrı sayılır bir kısmı boşanma ile sonlanmaktadır. Boşanmak ise beraberinde tarafların beklemediği birçok sorunu getirebilir. Hali hazırda zor ve sancılı olan bu sürecin olabildiğinde sorunsuz bir şekilde sona ermesi taraflar açısından önem arz eder.

Boşanma, aile hukukunun kapsamında olup aile mahkemeleri aracılığıyla çözüme kavuşturulmaktadır. Aile mahkemesi, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun ile kurulmuş olan özel bir mahkemedir ve her ilde ve merkez nüfusu yüzbinin üzerindeki her ilçede, tek hâkimli ve asliye mahkemesi derecesinde olmak üzere kurulur. Aile mahkemesinin görev alanına giren bazı davalar şunlardır:

- Boşanma davaları,
- Çocuğun velayetinin verilmesi ve değiştirilmesi davaları,
- Nafaka davaları,
- Evlenmenin butlanı ve iptali davaları,
- Yaş küçüklüğü, kısıtlılık vb. nedenlerle evlenmeye izin verilmesi davaları,
- Evlatlık edinme ve evlatlık ilişkisinin sonlandırılması davaları,
- Soybağının reddi davası,

Boşanma davaları, anlaşmalı veya çekişmeli boşanma şeklinde gerçekleşebilmektedir. Anlaşmalı boşanmada taraflar mutabakata varabilmekteyken, çekişmeli boşanmalarda genellikle taraflardan birisi kusurlu olup tazminat, nafaka velayet gibi konularda anlaşma sağlanamamaktadır. Anlaşmalı boşanma için TMK bazı şartlar getirmiştir. Bunlar evliliğin en az bir yıl sürmüş olması, eşlerin birlikte başvurmuş veya bir eşin diğerinin davasını kabul etmiş olması, hâkimin tarafları dinleyerek iradelerini serbestçe açıkladıklarına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu hakkında taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şartıdır. Bu şartlar gerçekleştiği takdirde eşler anlaşmalı olarak boşanabilmektedirler.

Çekişmeli boşanmalar ise evlilik birliğinin sarsılması, geçimsizlik gibi genel sebeplerle veya zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme veya haysiyetsiz hayat sürme, terk ve akıl hastalığı sebebiyle boşanma gibi özel sebeplerle gerçekleşebilir. Boşanmanın genel sebeplerle veya özel sebeplerle gerçekleşmiş olması sonuçları itibariyle farklılık arz edecektir.

Boşanma sürecinde ve boşanmanın ardından gündeme gelecek sorunlardan biri ise nafaka yükümlülüğüdür. Nafaka, eşlerden birinin veya çocukların geçimini sağlamak üzere talep edilebilmekte ve tedbir nafakası, iştirak (katılım) nafakası ve yoksulluk nafakası olarak sınıflandırılmaktadır.

Bunların yanısıra çocuğun velayetinin ne olacağı da taraflar için en önemli konulardan biridir. Çocuğun gelişimi ve yararı dikkate alınmak suretiyle çocuğun velayetinin hangi tarafta kalacağına karar verilmektedir. Bu husus ise kimi zaman çocuğun mahkemece bizzat dinlenmesiyle, kimi zaman ise pedagog, psikolog gibi uzman kimselerden yardım alarak saptanabilmektedir.

Boşanmanın ardından mal paylaşımı yapılması da gerekmektedir. Boşanma davasının açıldığı ana kadar evlilik birliği içinde gerçekleşen kazanımlar, mal paylaşımının konusunu oluşturur. TMK’ya göre eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanması asıldır. Ancak eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kanunda belirlenen diğer rejimlerden birini de kabul edebilirler. Eşlerin edinilmiş mallara katılma rejimini uygulaması veya diğer rejimlerden birini kabul etmiş olması mal paylaşımı sürecini ve sonuçlarını da etkileyecektir.

Görüldüğü üzere aile hukukunun kapmasına giren uyuşmazlıklar, oldukça detaylı ve titiz bir çalışma gerektirmektedir. Tarafların mağdur olmamak adına profesyonel hukuki destek alması şarttır. Boşanma ve aile hukukunun kapsamına giren diğer tüm konularda uzman avukatlarımızdan hukuki destek almak için 0532 653 45 21 veya (0312) 441 77 46 numaralı telefonlardan bize ulaşabilir veya ANKARA Çankaya Çukurambar’da bulunan ofisimizi ziyaret edebilirsiniz.

Av. Reşit SELİMOĞLU