0 (312) 441 77 46

Telefon

Adres

Çukurambar Mah. 1431. Cad. No: 22/8 Çankaya/ANKARA

Kasten Öldürme Suçu

Kasten Öldürme Suçu

Kasten Öldürme Suçu

Kasten öldürme suçu, çağlar boyunca süregelen bir suç olup günümüzde de ne yazık ki sık sık karşılaştığımız bir suçtur. Bu suçun cezalandırılması, şüphesiz ki herkesçe ilk akla gelen insan hakkı olan yaşama hakkını koruma amacını gütmektedir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Kişilere Karşı Suçlar başlıklı ikinci kısmının Hayata Karşı Suçlar başlıklı birinci bölümünde ele alınmıştır.

5237 sayılı TCK’nın 81.maddesi uyarınca bir insanı kasten öldüren kişinin müebbet hapis cezası ile cezalandırılacağı söylenmiştir. Devamındaki 82. Maddede ise söz konusu suçun nitelikli hallerine yer verilmiştir. Buna göre:

Kasten öldürme suçunun;

a) Tasarlayarak,
b) Canavarca hisle veya eziyet çektirerek,
c) Yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle,
d) Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş, boşandığı eş veya kardeşe karşı,
e) Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
f) Gebe olduğu bilinen kadına karşı,
g) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
h) Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla,(
i) Bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle,
j) Kan gütme saikiyle,
k) Töre saikiyle,

İşlenmesi halinde, kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.

Kanunda kasten öldürme suçu ve nitelikli halleri bu şekilde ele alınmış olup ayrıca 5237 sayılı kanunun 83. maddesi uyarınca anılan suçun ihmali hareketle işlenmesi durumuna yer verilmiştir. Buna göre suçun ihmali hareketle işlendiğinin kabul edilebilmesi için kişinin ihmali bir hareketi, üzerine düşen yükümlülüğü ihmal etmesi icrai davranışa eşdeğer tutulabilecek niteliğe sahip olmalıdır. Bunun nasıl tespit olunacağı da maddede ele alınmıştır.

Buna göre; Kişinin ya belli bir icrai davranışta bulunmak hususunda kanuni düzenlemelerden veya sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülüğünün bulunması, ya da önceden gerçekleştirdiği davranışın başkalarının hayatı ile ilgili olarak tehlikeli bir durum oluşturması gerekmektedir. Bu durumda; belli bir yükümlülüğün ihmali ile ölüme neden olan kişi hakkında, temel ceza olarak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine onbeş yıldan yirmi yıla kadar, diğer hallerde ise on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunabileceği gibi, cezada indirim de yapılmayabilir.

Cezalandırılma usulleri bu şekilde ele alınmış olan kasten öldürme suçunun mevcudiyetini tespit etmek için birtakım unsurların mevcut olması gerekmektedir. Bunlar fail, mağdur, hareket, netice ve nedensellik bağı unsurlarıdır. Bunların yanı sıra hukuka aykırılık halinin ve manevi unsurun da yer alması gerekmektedir. Anılan unsurları şu şekilde açıklayabiliriz:

Fail: Kasten öldürme suçunun faili özel bir nitelik arz etmemekte, herkes kasten öldürme suçunun faili olabilmektedir. Ancak 82. Maddede fail ile mağdur arasında sayılan akrabalık bağlarının mevcudiyeti nitelikli hal olarak kabul edilmiştir.

Mağdur: Herkes kasten öldürme suçunun mağduru olabilmekle birlikte, suçun işlendiği an yaşayan bir insan olması şartı aranmıştır. Burada yaşayan bir insan olmaktan kasıt, artık cenin olmamak, ana rahminden çıkmış olmaktır.

Hareket: Kasten öldürme suçu herhangi bir şekilde herhangi bir aletle işlenebilmektedir. Ateşli silahlar, kesici delici aletler, zehir kullanmak veya boğmak, yüksek bir yerden atmak suçun işlenebileceği hareketlerden bazılarıdır. Bunların yanı sıra mağdurun çok etkilenip ölmesine yol açacağını bilerek söylenen sözler veya sergilenen hareketler de bu kapsamdadır. Ayrıca yukarıda belirtildiği gibi kasten öldürme suçu icrai hareketlerle işlenmek zorunda değildir. İhmali olarak da işlenmesi mümkündür.

Netice: Kasten öldürme suçunda netice, kişinin hayatının son bulması, ölmesidir. Günümüzde beyin ölümünün gerçekleşmesi kabul gören ölçüttür.  Beyin ölümü de bütün beyin fonksiyonlarının geri dönülmeksizin kaybedilmesi olarak tanımlanmaktadır.

Nedensellik Bağı: Nedensellik bağı veya illiyet bağı, hareket ile netice arasında bulunan bağlantıdır. Kimi durumlarda tek bir hareket ile tek bir netice meydana gelip nedensellik bağı net olarak belliyken, kimi durumlarda bir hareketle birden fazla netice meydana gelebilmekte ya da birden fazla hareket tek bir netice doğurabilmektedir. İşte böyle durumlarda nedensellik bağının tespiti zorlaşmaktadır.

Bu unsurların yanı sıra suçun oluşması için manevi unsurun da bulunması gerekmektedir. Failin hareketi ve sebep olacağı neticeyi bilerek gerçekleştirmesi ile kast gerçekleşir. TCK m.21’de olası kast ele alınmıştır. Buna göre kişinin, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi halinde olası kast vardır. Bu halde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda müebbet hapis cezasına, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur; diğer suçlarda ise temel ceza üçte birden yarısına kadar indirilir.

Kasten öldürme suçu kapsamında meşru müdafaanın veya zorunluluk halinin bulunup bulunmadığının tespiti de önem arz eder. TCK madde 25 uyarınca gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez. Maddenin 2.fıkrasına göre ise gerek kendisine gerek başkasına ait bir hakka yönelik olup, bilerek neden olmadığı ve başka suretle korunmak olanağı bulunmayan ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak veya başkasını kurtarmak zorunluluğu ile ve tehlikenin ağırlığı ile konu ve kullanılan vasıta arasında orantı bulunmak koşulu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.

TCK madde 27’de ise sınırın aşılması hali ele alınmıştır. Buna göre cza sorumluluğunu kaldıran nedenlerde sınırın kast olmaksızın aşılması halinde, fiil taksirle işlendiğinde de cezalandırılıyorsa, taksirli suç için kanunda yazılı cezanın altıda birinden üçte birine kadarı indirilerek hükmolunur.Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez. Kasten veya taksirle öldürme suçunun varlığı halinde suç tipinin tespiti önem taşımaktadır. Bu nedenle suçun işlenişine, toplanan delillere ve hukuka uygunluk sebeplerinin varlığına ehemmiyet verilmesi şarttır.

Taksirle Öldürme Suçu: Taksirle öldürme suçu da 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 85. Maddesine ele alınmıştır. Buna göre:

1.Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
2.Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Taksir, TCK’nın 22. Maddesine düzenlenmiştir. Buna göre:

1.Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hallerde cezalandırılır.
2.Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir.
3.Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde bilinçli taksir vardır; bu halde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.
4.Taksirle işlenen suçtan dolayı verilecek olan ceza failin kusuruna göre belirlenir
5.Birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda, herkes kendi kusurundan dolayı sorumlu olur. Her failin cezası kusuruna göre ayrı ayrı belirlenir.
6.Taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez; bilinçli taksir halinde verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebilir.

Ancak işlenmiş olan suçta, olası kast mı bilinçli taksir mi bulunduğu hususunun tam olarak saptanması çoğu zaman güçtür. Genel bir ifadeyle, neticenin gerçekleşebileceğini öngörebilmesine rağmen failin neticeyi göze aldığı bir durum söz konusuysa olası kast, failin neticeyi öngördüğü ancak göze almadığı, bir şekilde neticenin gerçekleşmeyeceğine inandığı bir durum söz konusuysa bilinçli taksirin varlığı kabul edilmektedir.

Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bu suç türünde, mutlaka uzman avukat yardımından faydalanmak gerekmektedir. Alanında uzman ceza avukatlarımızı ANKARA ÇANKAYA da bulunan ofisimizde ziyaret edebilir 0532 653 45 21 veya 0312 441 77 46 numaralı telefonlardan detaylı bilgi alabilirsiniz.

Av. Reşit SELİMOĞLU

Selimoğlu Hukuk

Çalışma Alanlarımız